İçimi sızlatan bir bıçak oldu sözlerin.
Sen değildin sanki karşımda konuşan.
Başkalıkların yaşadığı bir şehre düştüm sanki.
Her şeyin yabancı olduğu,
seni tanımadığım,
kelimelerini bilmediğim bir dildesin.
Bana uzak,
bana yabancı ve bir o kadar da hain.
Kaçışlarımın yakan kısmını açmak zorunda kaldığım
bir zorunluluktun sen oysa.
Ne dünden kalansın artık
ne de yarına artacak olan.
Hiçlik duvarına çizilen bir resim,
fotoğrafı bile olmayan bir hatıra.
Seni çalan bir şarkı dinliyorum şimdi yazarken.
Çok şey anlatıp ta hiçliklere karışanların hikayesi sanki.
Daha önce defalarca dinlediğim ama
sadece aşkın kaybedilişinin tadını bulduğum.
Şimdi ise bambaşka bir anlamdan dem vuruyor kelimeler
Gece yarısı gidişlerinden
geri kalan bir tad var sanki,
sabahın erken saatlerini seninle karşılayamamak
kaldı hep elime.
Sen rüya oldun, sen hayal oldun,
sen duvar oldun bazen.
Konuştum duvarlarla, sarıldım hayaline.
Sevdaları özledim ama çözemedim bir türlü.
Dönüp dolaşıp aynı şarkıyı dinliyorum oysa şimdi.
Yine gecenin ortasında özlemlerin içine attın beni.
Sabahlar yine uzak,
yine ıssız ama sen kadar değil
Yaşamanın ve yaşamın hangi köşesinde
durduğunu bilemeye ihtiyacım vardı sadece.
Aradaki sır perdelerinin kalkmasını istedikçe
daha kalınını ördün önüme fark etmedin.
Bana hiçbir şey yapmadığını düşünürken,
aslında ne çok şey yaptın bir bilsen.
Kaçışların esrarına sakladığım senin sesindi oysa.
Dönüp dolaşıp dinlediğim de senin kelimelerin.
Bir cümle Nefret duvarına ilk tuğlayı koydun ellerinle.
Anlamsızlıklarımızın önüne koyduğumuz
maske mi nefret duvarları?
Neden sen, neden ben?
Yeterince nefret etmiyor muyduk biz yaşamdan?
Yeterince kaçma isteği yok muydu içimizde?
Saklanılan sırların hangi perdesini yırttım izinsiz?
Ne çok soru var bir bilsen içimde.
Issızlığa dair her şey var içimde.
Bir zaman öncesini düşünüyorum.
Issız bir rüya olduğunu göremediğim
bir anıya bakıyorum şimdi.
Aynalarda senin aksin yok ıssızlık.
Kendimi görüyorum senden ayrı.
Kendimi görüyorum bembeyaz.
Seni hayal ediyorum ıssızlık.
Seni hayal ediyorum ama senin yerine
neden hep siyahlar geliyor bilmiyorum.
Sana seslenmenin en doğru yolu,
sana senin kelimelerinle konuşmak aslında
Senin gibi ıssız,
senin gibi siyah, senin gibi
Ama ben, benim olamadığım tek şey sensin.
Ben ıssız bir gönül değilim.
Saklamadığım bir korkum var,
yüreğimin önüne ördüğüm duvar
Ölümün karşısında Yaşamak için Tek bahanemsin.
I will always love you